25 Şubat 2011 Cuma

Aşkın Masum Çocukları..


bağlarını kopartamamak,
aylarca uğraşarak bağladığın iplerden öyle bir sırat köprüsü kurmak ki,
üstünden geçememek..
belki kendini onlara bağlamak,
bir türlü ayrılamamak, gidememek.
serden geçerim, senden geçmem demek.

bazı durumlarda kendinden çok başkasını sevmek.

aşk bazen.
bazen nefret.
her koşulda kendinden ötede bir şeyler hissetmek
özgürlüğünü bırakmak,
varoluşunu bir başka amaca bağlamak,
bağlanmak,
kopamamak.
çok fazla kaybettikten sonra, bir kaybı daha, hem de kendi ellerinle, ellerinden kaybetmeyi göze alamamak.

ruhunun ait olduğu ve ruhuna sahip o bir parça olmadan yaşayamayacağına inanmak.
hatta yaşamamak.


tüm bunlar bir yana, her şey kabullenilir de; sadece onun gözlerine bakıp, orada bir başkasının var olduğunu görmek,o ihtimal bile! her an yeniden yıkılmaya hazır olmak öyle zor, öyle zor ki..
 kabullenilemeyen o oluyor sanırım...


‘’her gün yüzlerce hayal kurarsın, hiç biri gerçek olmaz; bir gün bir gerçek yaşarsın, hiç bir hayale sığmaz ‘’ diyordu gittiğimiz son filmde…öyle oldu elleri sevda kokulum..senle yaşadığım buydu..

ne kalır şimdi geriye.. bir sinema bileti mi?,kanlı bir peçete mi?
kan revan içinde ,nefes nefese uyanılan rüyalar mı ?
çok şey var..senden bana kalan çok şey var ; sokağın tavanı kadar..

15 Şubat 2011 Salı

ele veda..



söyledim ya işte;seni yormadan sevebilmek için kendi mutluluğumdan vazgeçiyorum diye.. 
belki beraberinde seni de mutsuz edecek bu süreç ama kısa olmasını temenni ediyorum..
hüzün yoldaşım..
göz pınarlarım kurumak üzere..
kalan belkiler,keşkeler,göz yaşı,acıtan can yakan şeyler tabağımda..
son lokmanın tadı damağımda..
bir daha böyle bir enfes yemek yiyemem diye,ne kimseler bilsin bunu tatsın paylaşsın istiyorum, ne de ben bitirebiliyorum.. 
açlık grevimi ölüm orucu mu ne denirse artık..

farklı şekillerde geçiyoruz hayatlarımızdan..
misafirlikler kısa ya da uzun farketmez ama konaklıyoruz yüreklerde..

iz kalıyor..
acı kalıyor..

sonrasında da deneyim diyoruz acının bıraktığı izlere..


kirpiklerimden yağan hüzün tedirgindir akşam vakitleri,
ayaküstü özlemler yaşar, oturaklı yalnızlıklardan taşarım...

gün biter yüzde “hüzün” kalanım..
geceden arta kalan “mavi” kadarım..

9 Şubat 2011 Çarşamba

Yitirmeden..

                                                      
                                                                   ...
                                                                   ..

8 Şubat 2011 Salı

??..


Her zaman ışık var mıdır tünellerin sonunda ?
Göze alıp ilk adımı atmakla başlıyor ya hani herşey
Son adımın nerede olacağı önemini yitirmiyor mu?
Bilinmezliğe yol alınmaz mı hiç?

Yuvarlağın Köşeleri..


artık benim mutluluk denen bir kavramım olmayacak. daha mutsuz olmamak için direnmek kişiyi güçlü kılarsa, kişi böyle edindiği güçlülüğü ne yapsın diye soruyorum kendime. ne yapsın böyle gücü?
mutsuzluk ödevim gibi bir şey oldu. ne kadar üzerinde düşünürsem o kadar içine giriyorum..."

                                                                                                                        Ö.Asaf

Dün Sabaha Karşı



'dün sabaha karşı kendimle konuştum
ben hep kendime çıkan bir yokuştum
yokuşun başında bir düşman vardı
onu vurmaya gittim kendimle vuruştum'

                                                                   Ö.A.

6 Şubat 2011 Pazar

Babazula - Bir sana birde bana



bir yerde okumuştum şu sözü ve aklıma bu şarkı geldi;
keser gibi olma hayatta hep sana hep sana,
rende gibi olma hep bana hep bana,
olacaksan testere gibi ol;bir sana bir bana..